28 Mart 2012 Çarşamba

PAŞA TABYALARI

Sinop Yarımadası’nın güney ucunda bulunan Paşa Tabyası XIX.yüzyılda Osmanlı-Rus Savaşları sırasında yapılmıştır. 
Tabya Karadeniz’den gelecek Rus saldırılarını önlemek amacı ile yapılmıştır. Moloz taştan yapılan tabya yarım ay şeklinde olup, on bir top yatağı duvarlara yerleştirilmiştir. Tabya içerisinde cephanelik bölümü ile çeşitli mahzenler bulunmaktadır. 


Günümüzde bu tabya turistik tesis olarak ziyarete açılmıştır. Bunun yanı sıra bir başka tabya olan Korucuk Tabyası da özel bir şahsın mülkiyetindedir. 







19 Mart 2012 Pazartesi

BOYABAT KALESİ

      Kale; günümüz modern Boyabat yerleşimin batısında , Gök ırmak vadisinde karşılıklı iki sarp kayalık tepeden güneydeki üzerinde yer almaktadır. Yapı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 57.02.00 (1.17127) numara ile tescil edilmiş ancak, tescil tarih belirtilmemiştir. 
       İlçenin adına ilişkin çeşitli görüşler bulunmaktadır. Leonhard (1915:79) da, daha sonra da araştırmacıların değindiği, Boya ile âbad kelimelerinin birleşiminden oluşmuş Boyalıoca anlamına gelmektedir bilgisi yer alır… Aynı araştırmacı halk arasında Voyabat dendiği Kinner”in de ismi Voyvoda şeklinde kaydettiği belirtir. Yer isimlerinde , zaman içerisinde fonetik yapının değişimi çok rastlanılan bir durum olmakla birlikte bu konuda kesin bir şey söyleyebilmek mümkün değildir.
       Daha sonra, Boyabat”ın antik adının Germenikopolis ya da Yermenikopolis olduğu, Batlamyos”a ait Coğrafya kitabında bulunan haritaya dayanılarak belirtilmiş olsa da adı geçen yerleşmenin aslında günümüz Çankırı ili olduğu araştırmalarla ortaya konmuştur.
     Esemenli Boyabat ve havalisinin ilk adının Pimosilene oldugunu belirtmektedir. İsmin, Pinolisene, Pimolitis ve Pimolasa gibi çeşitli yazılışları olduğu anlaşılmaktadır. Amasya ilinin kuzeyinde ya da Osmancık ilçesinin doğusunda bulunduğu düşünülen bir yerleşme ve bölgenin adı olduğu ilgili araştırmalarda belirtilmiştir


  

   Genel özellikler ve araştırmalardan elde edilen veriler ışığında, Boyabat kalesi için yaklaşık olarak bir tarihlendirme önerisi yapmak mümkündür.
Kalenin ilk kez ne zaman inşa edilmiş olduğu kesin olarak bilinmese de, kayaya bağlı mimari detaylar ve tünelin varlığı, araştırmacılarında belirttiği gibi, erken dönemlerden itibaren iskan edildiğini gösteren delirlerdir. Yakın çeverisnede yer alan kaya mezar ve tapınakları da Paflagonyalıların bölgede etkin olduklarının işaretidir ki M.Ö.7. yüzyılda benzeri bur durumun Boyabat için de geçerli olduğu ortadadır. Ancak bu tarih, bir kalenin varlığı anlamını kesin olarak taşımamamaktadır. Bununla birlikte, 11. yüzyılda Bizans İmparatorlugunun bölgedeki etkinliği göz önüne alındığında Boyabat”ın da bu dönem içesinidne bir kaleye sahip olduğu  düşünülebilir. Araştırmacılarının özellikle duvarların alt seviyesini , Roma dönemine tarihlendirmelerine rağmen bunu gösterir bir veril olmaması, erekn dönem için bir kalenin varlığını şüpheli kılmaktadır.

İNCE BURUN

          İnceburun Türkiye’nin en kuzey noktasıdır. Sinop ilinin Karadeniz’e uzanan ucunda, 42°06′ kuzey enlemi ve 34°58′ doğu boylamında yer alır. 

         Burun, katılaşmış lav ve aglomeralardan oluşur.Üst Kretase (Tebeşir) Döneminde (Kretase Dönemi, y. 136-65 milyon yıl önce) ait volkanik yüzeyde lavlar, aglomeralara oranla daha geniş yer tutar.Lavlar, sütun biçiminde ve çok çatlamış bazaltlardan oluşur.Bazaltlar ve aralarındaki aglomeralar bu kesimde genellikle kuzey ve kuzeybatıya doğru tabakalı biçimde bir eğim gösterir. 


       Dik falezli kıyılarla çevrilen İnceburun’un açığında bulunan ve aynı volkanik kayaçlardan oluşan Tavşan Adası, küçük bir kaya parçasıdır ve en kuzey nokta orasıdır. Burna en yakın köy Kurtkuyusu mezrasıdır.
       Köyün önünden başlayıp, kuzeye, İnceburun’a gidersek, oradan doğuya dönüp kıyıdan Başkaya Burnu’na, ardından güneydoğuya dönüp kıyıyı Hamsilos’a kadar takip edersek kıyının kayalık ve girintili çıkıntılı olduğunu görürüz. Hatta Hamsilos’un başında yüksek kayalar olması nedeniyle herkes burayı Türkiye’nin tek fiyordu olarak bilir ama bunun doğru olduğu söylenemez.
      İnceburun’da deniz yüzeyinden 38 m yükseklikte inşa edilmiş bir deniz feneri vardır. Sinop il merkezine 19 km uzaklıktadır.
 

İNALTI MAĞARASI

         Ayancık'a 35 kilometre, Akgöl'e ise 6 kilometre uzaklıkta İnaltı köyü sınırları içerisinde yer alan İnaltı Mağarası içerisinde yapılan düzenlemeler sonrası yoğun bir şekilde ziyaretçileri ağırlıyor.
         Mağarada geçtiğimiz yıllarda 65 bin YTL harcanarak aydınlatma, elektrik isale hattı, yürüyüş merdivenleri, giriş kapısı ve mağara önü çevre düzenlemesi yapılmıştı.




       Astım hastalığı ile çeşitli hastalıklara iyi geldiği belirtilen ve 3,5 kilometresine kadar gidilebilen İnaltı Mağarası'ndaki oldukça serin hava ve ilginç oluşumlar, Türkiye'nin çeşitli illerinden mağarayı ziyarete gelenleri adeta büyülüyor.
        Mağaranın henüz tespit edilebilen 3,5 kilometrelik bölümü, çeşitli büyüklüklerde ve renklerde binlerce traverten, sarkıt ve dikitten oluşuyor. Türkiye'nin en büyük 10 mağarası arasında yer alan Ayancık İnaltı Mağarası'nı gezmek için Türkiye'nin değişik illerinden gelen ziyaretçiler ise mağaranın içerisinde çok güzel oksijen ve yayla havası olduğunu belirtiyor.
       Özellikle solunum yolları rahatsızlıkları olan hastalara mağaranın havasının iyi geldiği belirten ziyaretçiler, traverten, sarkıt ve dikitten çok etkilendiklerini, buna rağmen ulaşım sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğini ifade ediyor.

TATLISU ŞELALELERİ


İl merkezine 42km uzaklıkta Erfelek ilçesi, Tatlıca köyü sınırları içerisindedir. Aynı vadi içinde ardarda sıralanmış 28 irili ufaklı şelaleden oluşmuştur. Bu özelliği ile dünya da benzeri yoktur.








 Dar ve 2 km uzunlukta bir vadi içinde, şelaleler kenarında, kayın ormanları içinde yapılacak 2 saatlik yürüyüş oldukça zevkli ve heyecanıdır. Doğal sit alanı olan bölgece trekking , piknik , gezi ve av truzmi olanakları sağlanmaktadır. Bölgede yeme içme, haberleşme ve kamp çalışmaları ile ilgili iyileştirme çabaları devam etmektedir.