14 Mayıs 2012 Pazartesi

HAMSİLOS KOYU


         Yemyeşil ormanı, denizin bir nehir gibi kara içine girdiği Hamsilos Koyu (Hamsaroz) ve civarı bir doğa harikasıdır. İl Merkezine 11 Km. uzaklıktadır. Akliman-Hamsilos (Hamsaroz) yöresi Kültür Bakanlığı tarafından 1.derecede Doğal Sit alanı ilan edilmiştir. (9.Nisan 1987 tarih 19.426 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı, 19.Nisan 1989 tarih ve 20144 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ikinci değişik Bakanlar Kurulu Kararı ile. )
       Hamsilos Koyu ( Hamsaroz), çiçek ve ağaçlarla bezenmiş olağanüstü güzellikte bir dinlenme yeridir. Koyun oluşumunda, gerekli olan buzul aşındırması IV. Jeolojik Zamanda bu yörede oluşmadığından, Hamsilos Koyu (Hamsaroz), Deveci Deresi adlı küçük bir akarsuyun ağzında yer alan 300-400 m.lik bir deniz girintisidir. Hamsilos (Hamsaroz) limanı, morfolojik delillere göre, Deveci Deresi Vadisinin aşağı kesiminin, karada oluşan çöküntüler sonucunda sular altında kalmasıyla oluşmuş, dünyada sadece Norveç ve Sinop'ta bulunan "RIA" tipi kıyıdır.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

AKGÖL

      
        Bin Üç Yüz Metre Yükseklikte Bulunan Göle Giden Yolun Ilk Kilometreleri Asfalt. Sonraki Ilk Yol Ayrımında Iki ’Akgöl’ Tabelasıyla Karşılaşılır: Biri Asfalt Yolu Gösterirken, Diğeri Stabilize Olanı Işaret Ediyor. Amaç Gezmekse Eğer, Beni Çoğu Zaman Yanıltmayan Stabilize Yolu Tercih Ediyorum. Bir Anda Yoğun Bir Ormanın Içinde Buluyorum Kendimi. 
Sonra Solumdan Akan Çayla Beraber Bir Vadiye
Giriyorum. İki Yanında Uzanan Dağlar Yavaş Yavaş Birbirine Yaklaşıyor. Duvarlar Yükseliyor Ve Vadi, Içinden Daracık Bir Yol Geçen Muhteşem Bir Kanyona Dönüşüyor. Duvarları Kaplayan Çamur Travertenleri, Yosunlar; Duvarlardan Fışkıran Ağaç Kökleri Ve Zaman Zaman Ince Şelaleler Yaparak Sızan Sular Ile Sanki Rüya Âlemindeyim. Sol Tarafımdaki Dere Boyunca Devam Eden Ve Yapraklarının Çapları Yarım Metreyi Bulan Kabalaklarla Beraber Bu Hırçın Doğa Karadeniz?den Çok Amazon Ormanlarına Benziyor. Araçla Gezmenin Yanı Sıra, Oldukça Güzel Ve Kolay Bir Trekking Rotası Olan Bu On Kilometrelik Babaçay Kanyonu’Ndan Sonra Tırmanmaya Başlıyorum. Gene Bir Yolayrımında ’İnaltı Mağarası’ Tabelası Duruyor. Ama Akgöl Tam Ters Yönde. Sağdan Soldan Birleşen Onlarca Yola Rağmen Bir Tane Bile Akgöl Tabelası Yok! Buralarda Kaybolmak Işten Bile Değil. Fakat Kimin Umurunda? Yanlışlıkla Sapacağım Her Yolun Beni Başka       Güzelliklere Ulaştıracağına Eminim. Yolda Ölçüm Yapan Teknikerlere Rastlıyorum. Neden Tabela Koymadıklarını Soruyorum. Stabilize Yolu Asfalta Dönüştüreceklermiş, Bu Yüzden Olacak Pek ’Daha Doğrusu Hiç’ Tabela Yokmuş. Sonunda Akgöl’Deyim. Orman İşletmesi’Ne Ait Bir Bina Ve Piknik Alanlarının Olduğu Bu Yayla, Öğle Yemeği Molası Için Ideal Bir Yer. Tertemiz Havası Ve Kuşların Ötüşüne Karışan Kurbağa Sesleri Arasında Yenen Bir Öğle Yemeği Insana Bütün Yorgunluğunu Unutturuyor. Gölden Aşağıdaki Dereye Dökülen Yapay Şelale Ve Çevresindeki Ormanla Beraber Yaklaşık On Kilometre Uzaklıktaki İnaltı Mağarası Da Akgöl’De Yenen Öğle Yemeğinden Sonra Gezilmesi Gereken Yerlerin Başında Geliyor.